31 Mayıs 2010 Pazartesi

HERILD TRİBÜN GELECEKTEN BİLDİRİYOR

İletişim konusunda sınır tanımayan muhteşem gazeteniz Herıld Tribün yine bir ilki gerçekleştirdi. Lost adasına giderek zamanda atlayan gazetecilerimiz tüm yan etkilerine rağmen bunu bir kaç kez gerçekleştirdi ve sizlerin gelecekten haber almasını sağladı.

İşte Temmuz 2016 tarihli Herıld Tribün haberi...

Sene 2016...

Temmuz ayı... Türk taraftarlar Saint Denise'de Stade de France'ın etrafını doldurmuşlar. İçki içenler, halay çekenler, horon tepenler ve tabi kolbastı, Fransız kızlar hayran bizim erkeklere... Şarap su olmuş akıyor... Canlı yayın hakkını sonunda NTV Spor almış, Ersin Düzen Fransa’dan, stüdyodan Ercan Taner ve Mert Aydın bildiriyor. Fransa ayağında ersin düzen'in yanında Sergen, Mehmet Demirkol ve Ege Görgün var. Rıdvan hapiste...

Final maçı çok önemli, gruplarda Belçika, Hollanda ve İsveç’in olduğu gruptan elimizi kolumuzu sallayarak çıkmışız. İbrahimoviç teknik direktörlüğünün ilk yılında 5 tane yemiş bizden... İsveç halkı gitmesini istiyor.

Hollanda ile son maçımıza yedek ağırlıklı kadroyla çıkıp berabere kalmışız. Elemelerin ilk maçında yükselen yıldız ve 2012 şampiyonu Sırbistan’ı uzatmalarda yenmişiz, çeyrek finalde karşımızda panzerler. Skor net 3–0... dağıtmış Türkiye Almanları. Maçtan önce son milli maçı olduğunu söyleyen Butt ağlıyor, kameralara böyle olmamalıydı diyor ama bilmiyor ki Almanya'nın 1/5'i Türk... godoşşşş!

Yarı final maçında turnuva'nın sürprizi çıkıyor karşımıza. Ermenistan ile dostane duygularla maça çıkıyoruz. Türkiye çoktan diplomatik platformda özür dilemiş, diaspora ağlamış, Ermenistan ile sınırlarımız açılmış. Müthiş bir dostluk var aramızda. 2–2 bitiyor, penaltılarla alıyor TC maçı. Tribünlerde ermeni ve Türk seyirciler kol kola, iki takımı da çağırıp alkışlıyorlar, iki takım oyuncuları birbirilerinin formalarını giymiş el ele tribünlere geliyorlar.

Final gününe dönüyoruz tekrar. Şeref tribününe dönüyor kameralar. Sarkozy, 2. dönem cumhurbaşkanlığını yapıyor Fransa’da, hala UEFA başkanı olan platini sağında... Platininin öbür yanında Türkiye başbakanı oturuyor, Balkır Uysal... Köklü değişiklikler yapmış ülkemizde... Sosyalist hükümet... Başbakanımız Balkır’ın yanında federasyon başkanımız oturuyor. Burak işyar. Yanında asbaşkan Das Kerim Der Düssi. Arka sırada federasyon görevlileri, Cemil, Bora, Ozan, Kazma, Bener, Eray, Hakan, Erman, Cem, Kerim ve adını burada sayamadığım ama Türk futbolunun çok şey borçlu olduğu diğer sloeg üyeleri...

Hiddink maç öncesi toplantıda beni bunca senedir, hiç bir işime karışmadan, bu takımın başında tutan sayın federasyon başkanımız ve arkadaşlarına teşekkür etmek istiyorum diyor ve Burak işyar'ın elini öpüyor... Maçın başlamasına artık sayılı dakikalar var... Türk halkı umutludan öte, böbreğini satan yatırmış bahse. Maçtan önce ulusal marşlar okunuyor. Marşımızı Luxus adlı grup coverlıyor... Mükemmel ambiyans.

Daha ilk dakikalar... Horozların genç ve asi yıldızı Edgar Kaarlo ceza sahasında kaleci onur ile karşı karşıya kalıyor, onur topu çeliyor parmak uçlarıyla, ama Kaarlo yere atıyor kendisini, Norveçli hakem penaltı noktasını gösteriyor. Bütün dünya şaşırıyor, Fransızlar bile. Türk milli takım oyuncuları zerre itiraz etmiyor, gülüyorlar sadece şeref tribününe bakarak. Kaarlo kendi kazandığı penaltıyı gole dönüştürüyor. Maç 1–0... ilk yarı bu skorla bitiyor.

İkinci yarının hemen başında Barcelona'da forma giyen genç yıldızımız Muhammed topla buluşuyor. Sağ kanattan hızlı koşan Rıdvan’ı görüyor. Rıdvan Gaziantep’e kiralanmış... Rıdvan alıyor topu ortalıyor ceza sahasına, ceza sahasında Türk kökenli Fransız atıla turan karşılıyor kafayla topu... Ama ceza yayının oraya iniyor top. Orada topla buluşan emre Güngör o kadar sert vuruyor ki topun anası ağlıyor sayın seyirciler... gol gol gol... Ama hakem ofsayt veriyor. Tekrar tekrar izliyoruz görüntüleri, kaleciye yakın olan necip topun yakınında bile değil...

Tribündeki seyirciler, televizyon başındakiler isyanlarda. Sabah uyanacağız ve Paris 82 Monako 83 Marseille 84... o kadar kızgın Türk halkı...

Hiddink ısınan futbolcularını çağırıyor. Gökhan gönül soyunuyor önce... Emektar futbolcu çıkan arkadaşını öpüp giriyor oyuna. Hemen ardından yine emektar Sercan giriyor oyuna... İki dakika sonra Gökhan buluşuyor topla. İki Fransız devirip taç çizgisinin üzerinde koşmaya başlıyor sıfıra doğru, tribünler ayakta... Ayakta ama takip edemiyorlar Gökhan’ı. Gökhan hızlı çünkü Gökhan rüzgarın oğlu Gökhan, heeyyy Gökhan!!! Gökhan sıfıra iniyor, bir müddet kaleye yaklaşmaya çalışıyor. Jeremy Melez geliyor karşısına... Defansına yardım eden Menez alıyor Gökhan'ı karşısına. Gökhan Menez'in bacak arasından atıyor topu, kendisini atıyor saha dışına, Menez'in yanından öyle bir geçiyor ki, Menez'in saçı başı dağılıyor. Altı pasın gerisine atıyor topu ve topla buluşuyor kaptanımız Mustafa Pektemek... Pektemek öyle vuruyor ki topa kaledeki Hugo Lloris sadece bakıyor.

Stadyum ayağa kalkıyor. Öyle bir ses çıkıyor ki... İnanılmaz. Anlatılmaz. Orada olmanız lazımdı...

Santrayı yapıyor Fransızlar... Artık skorun üstüne yatmışlar... 1–1 sonunda uzatalım oyunu düşüncesindeler, yorgunlar çünkü hızlı oynayan, pas yapan Türkiye dağıtmış horozları... Defansa yaslanmış Fransa milli takımı... Soldan Mustafa Pektemek gene atakta, ortalıyor ceza sahasına, orada topla buluşan Sercan vuruyor ayağının dışıyla ama Lloris çeliyor topu kornere... Dakika 87 korner kullanıyor Türkiye... Arda giriyor oyuna bu arada. Kullanıyor korneri. Maçın başından beri pek bir varlık gösterememiş olan Batuhan çıkıyor sahneye. Üç Fransız arasından yükselip kafaya çıkıyor, Fransızlar formasından çekiştiriyor Batu’yu ama Batuhan yükselmeye devam ediyor. Kaleci topa müdahale edemeden Batu vuruyor kafayı ve gol!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!...

Maçı anlatan Güntekin onay ağlıyor. Maçı yorumlayan Ege ağlıyor. Tüm Türkiye ağlıyor. Fransızlara gıcık olan onca ulus ağlıyor. Cezayir Türkiye’nin vilayeti olmak istediğini bildiriyor Birleşmiş Milletlere...

Önce Fransızlar alıyor madalyaları... Ağlıyorlar... Sonra Türkiye milli takımı çıkıyor şeref tribününe... Kaptan Pektemek önde... Futbolcular arkasında... Ellerini sıkıyor tek tek Platini, bizimkiler Pülüp başkanlarına sarılıp ağlıyorlar... Sıra geliyor kupayı kaldırmaya... Platini kupayı alıyor, Pektemek yanına gidiyor Platini'nin. Platini eğilip tebrik ediyor Pektemek'i, Pektemek kulağına eğilip bir şey söylüyor Platini'nin ve kupayı kapıyor elinden, kaldırıyor göklere... Bir anda ortalık bayram yeri... Kameralar bir anda Platini'yi gösteriyor. Hala Pektemek'in ona söylediği şey yüzünden gözleri pörtlek pörtlek, şaşkınlıkla bakıyor etrafına... Oturuyor koltuğuna, gözlerinden bir damla yaş süzülüyor...

Kimse ne dediğini bilmiyor Pektemek'in... Ama biz öğrendik.

Pektemek Platini’nin kulağına eğildiğinde akıcı Fransızcasıyla şöyle demiş

"Fils de put! Si tu ne le nous donnes pas, nous le prendrons comme ça!"

17 Mayıs 2010 Pazartesi

HERILD TRİBÜN GENE BİLDİ


Herıld Tribün Fenerbahçe Acıbadem'in oyuncusu Gamova'nın transferini haftalar öncesinden bildirerek rakiplerinin çok önüne geçti.

Haftalar öncesinden Fenerbahçe Acıbadem'in oyuncusu Gamova'nın transferini bildiren Herıld Tribün rakiplerinin saygısını bir kez daha kazandı.


Hafta içi Dinamo Kazan takımıyla anlaşan Ekaterina Gamova'nın İran'a gideceğini daha önce bildiren Herıld Tribün İran, Rusya karışıklığının ise GPS cihazından kaynaklandığını açıkladı.

Herıld Tribün'ün sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü Pülüp İsyaroğlu "Arkadaşlar transferi öğrenmişler ama gps koordinatlarını yanlış girmişler, Kazan yerine İran demişiz. Ama ne olursa olsun, transferi bildik" dedi.

Herıld Tribün doğru, bilgi dolu ve tarafsız haberleri sayesinde dünyanın önde gelen spor ajanslarının listesine girdi.
İtalya'dan La Gazetta Dello Sport, İspanya'dan Marca ve El Pais spor bölümü, İngiltere'den Daily News, Amerika Birleşik Devletleri'nden ESPN, Herıld Tribün'le anlaşarak spor haberlerini artık Herıld Tribün'den alacaklarını bildirdiler.

Spor haberlerinin doğru adresi Herıld Tribün...



10 Mayıs 2010 Pazartesi

GUTI İŞİ BİTTİ


"Beni Galatasaray'a çeken şey gece yaşamı"

Real Madrid’in dünyaca ünlü Orta sahası Jose Maria Gutierrez Hernandez (Guti) Galatasaray ile anlaştı. Daha önce transfer haberleri İspanya’nın ünlü gazetesi Marca’da yayınlanan Guti transferin gözde çalımcısı Haldun Üstünel ile Madrid’de görüşerek transferin ayrıntılarını görüştü.

Guti’ye yakın çevrelerce futbolcunun transfere olumlu yaklaştığı biliniyordu. Hafta başında Pellegrini’nin de kadro dışı bıraktığı genç orta saha Galatasaray transferine yeşil ışık yakarak Haldun Üstünel ile bağlantı kurdu. Madrid’de Rixos Hotel Madrid’de yenilen yemek sonrası ön sözleşmeye imza atan futbolcu yıllık 6 milyon avro alacak.

Ön imza sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Guti “Galatasaray’ı tanımıyorum, daha önce onlarla maç yapmıştık ama inanın hatırlamıyorum. İspanya’dan tanıdığım Güiza ve Frank Rijkaard’la görüştüm, onlara şehri sordum, mükemmel dediler. İnterette şöyle bir taradım ve imzayı atmaya karar verdim” derken “Beni en çok etkileyen İstanbul’un gece yaşantısı, durmak bilmiyor, bütün hayatımı geçirebileceğim bir yer, Madrid’de her yer 02.00’den sonra kapanıyor, kesinlikle yaşamak istediğim yer burası” şeklinde konuştu.

Kötü geçen sezonun ardından taraftarın ondan çok beklentisi olacağının hatırlatılması üzerine Guti “O kolay, onu hallederiz” dedi ve ekledi. “Siz asıl Bebek’ten bahsedin”

6 milyon Avro yerine Suada’yı istediği öğrenilen Guti’ye yanıt Adnan Polat’tan geldi. “Bu sene şampiyon olursak Suada’yı da sana veririm Guti’ciğim…”

5 Mayıs 2010 Çarşamba

ÜLKÜCÜ TARAFTARLAR KIZGIN


Tribünlerin ülkücü taraftarları Türkgücü Ülküspor’a kızgın…

Ülkücü gençleri sokak kavgalarından uzak tutmak için “Silah değil bilgisayar kullanın” çağrısı yapan Devlet Bahçeli Ülkücü gençler için Türkgücü Ülküspor adında bir spor kulübü kurduğunun çağrısını yapmıştı. Fakat kulüp çeşitli taraftar gruplarının tepkisini çekti.

“Biz de milliyetçiyiz biz de ülkücüyüz ama takımımızdan vazgeçmeyiz!” diyen ülkücü gençler bir yürüyüş düzenledi ve yürüyüşün ardından bir basın bildirisi okudular.

Çeşitli takımların taraftar gruplarından oluşan topluluk adına konuşma yapan Bursaspor taraftarı Tonyukuk Türkbüke “Neden böyle bir kulüp açılıyor anlamıyoruz. Bizler de ülkücüyüz, şimdi gidip Türkgücü’nü mü tutalım. Ben Bursasporluyum, bu arkadaşım Attila Beşiktaşlı, buradaki sert çocuk Bilgekağan Fenerbahçeli, hepimiz ülkücüyüz, şimdi gidip Türkgücü’ne mi destek verelim. Hadi verdik, bizim takımımızla oynayacaklarında ne yapacağız. Biz doğma büyüme ülkücüyüz ve kendi takımlarımızı tutuyoruz. Kararsız kaldık ve ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bu yüzden Devlet Bahçeli’den ricamız kulübü kapatması yönünde.” Dedi.

"Orduyu neden dağıtıyorsunuz?" diyen Tonyukuk Türkbüke "Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde neden dağılıyoruz, yeni dallara ayrılıyoruz." şeklinde konuştu.

Galatasaraylı bir ülkücü olan Boğaçhan Türköne Endercan ise “Şimdi diyelim Galatasaray ile Türkgücü maç yapıyor, ben elbet Galatasaray’ı tutarım ama tribünden ‘Cimbom Türkgücü’nün …ına kor’ denirse ne yapacağım. Orada kendimi tutabileceğimi zannetmiyorum. Çünkü kimse Türkgücü’nün ..ına koyamaz.”

Ne olursa olsun Avrupa Kupalarında Türkgücü’nü destekleyeceklerini söyleyen ülkücü gençler “Kafamız karışık, kulübü kapatın bu kafa karışıklığına son verin. Kulüp olmazsa kafa karışıklığı da olmaz.” diye bağırarak dağıldılar.

Herman Toroglou Türk mü olacak?



Yıllarca yaptığı başarılı spor programlarıyla Yunanistan'da olduğu kadar ülkemizde de beğeniyle izlenen Herman Toroglou Türk vatandaşlığına geçmek istediğini bildirdi.

Son günlerde televizyon kanallarında sıkça izlediğimiz boru reklamlarıyla tekrar gündeme oturan Herman Toroglou, sorulan bir soru üzerine Türk vatandaşlığına geçmek istemesinin sebebinin Türk futboluna duyduğu sevgi olduğunu söyledi. Toroglou ayrıca almayı düşündüğü isim konusunu da açıklığa kavuşturdu.

Yazdığı güncel spor yazıları ve TV'deki başarılı spor programlarına rağmen halkımıza hala daha yetmeyen Toroglou, son reklamındaki "bu boru baska boru" şarkısından çok etkilendiğini dile getirdi. Toroglou, boru sevgisinin taa içine kadar girdiğini ve bu yüzden yeni soyadının Toroboru olmasını istediğini belirtti.

Ne dersiniz sevgili okurlar, bizce olur? Nesine?

4 Mayıs 2010 Salı

BAŞKANLAR ŞAMPİYON İSTEKLERİNİ AÇIKLADILAR


Dün akşam saatlerinde yapılan Kulüpler Birliği toplantısında bütün başkanlar şampiyon olmasını istedikleri kulüpleri açıkladılar.

Dün akşam saatlerinde Ritz Carlton Otel’de başlayan yemekli toplantıda kulüp başkanları şampiyonluk adaylarını açıkladılar.

Ara sıcakların bitiminden sonra Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat’ın başlattığı sohbet koyu bir kıvam aldı ve tatlı gelene kadar sürdü. Adnan Polat, Aziz Yıldırım’ın kulağına eğilerek “Lig çok pis, Bursaspor şampiyon olsun isterim” dedi. Bunun üzerine Aziz Yıldırım “Bence Kayseri Şampiyon olsun” dedi.

Daha sonra bütün başkanlar sırayla şampiyonluk adaylarını açıkladılar. Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören “Ankaraspor şampiyon olsun, lig tekrar edilsin” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un başkanı Göksel Gümüşdağ’ın abartarak “Bursaspor birinci, Kayserispor ikinci, Beşiktaş üçüncü, Fenerbahçe dördüncü, Galatasaray beşinci, Trabzonspor altıncı” dediği sohbette küme düşücek takımlar ise Gümüşdağ’a göre Denizlispor, Diyarbakırspor ve Ankaraspor.

Sohbet esnasında kimse kendi takımının şampiyonluğundan bahsetmezken sadece Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav “Gençlerbirliği Şampiyon” dedi. İlhan Cavcav kısa bir süre masada kınandı.

Yemek büyük keyifle sona ererken tüm başkanlar yarın öğlen saatlerinde bir toplantı daha yaparak Türkiye Kupası, İngiliz Premier Lig, Fransa Açık, 2010 FIBA şampiyonu adaylarını açıklayacaklarını dile getirdiler. Yemekli toplantı hesabın istenmesinden sonra sona erdi. Hesaba itiraz eden Yıldırım Demirören yemeğin tekrarını istedi.

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Federasyon’dan Memnunuz… Hem de çok memnunuz

Güzel Türkiye’mizin güzide klüplerinden FBÇ’nin başkanı, Avrupa çapında silahlanmanın önde gelen isimlerinden birisi, ve şeref tribününde kendi klubünden olsun olmasın herkese küfür etme cesaretini gösterebilen St. Yıldırım ‘federasyondan şikayet edeni Allah baba çarpar’ dedi.

St. Yıldırım’a yaklaşık 3-4 hafta önce kendisinin de federasyondan şikayet ettiği hatırlatıldğında, başkanın yüzünde insanoğlunda nadir görülen bir gülümseme belirdi… Biz gazeteciler hüşu içinde bu nur yüze bakarken, aziz başkan soruyu soran muhabir arkadaşımıza şu mesajı yollamıştı bile: ‘ann skcm snn. Çıkışa gel .bn. gztci.’

Konu hakkında görüşlerini aldığımız Thunder Ironweaver ‘Birgün ben de Saint olmak istiyorum. Olursam ne ala. Olmazsam tribünü temizlerim .mn… koy…’ dedi…

Gelişmeler bu sayfada.